Uruguay’ın eski Devlet Başkanı José “Pepe” Mujica, 90 yaşında hayata gözlerini yumdu. “Dünyanın en mütevazı lideri” olarak tanınan Mujica, sade yaşamı, halkçı duruşu ve ilkeli siyaset anlayışıyla sadece Uruguay’da değil, dünya genelinde derin bir iz bıraktı. Yemek borusu kanseriyle mücadele eden ve tedaviyi reddeden Mujica, son günlerini Montevideo yakınlarındaki kırsal evinde geçirdi.
Mujica’nın vefatı, Latin Amerika’da ve dünyada büyük yankı uyandırdı. Uruguay Devlet Başkanı Yamandú Orsi, “Başkan, yoldaş, rehber ve lider. Seni çok özleyeceğiz, sevgili dost. Bize verdiklerin ve halkına duyduğun derin sevgi için teşekkür ederiz” sözleriyle Mujica’ya veda etti. Mujica’nın vasiyeti üzerine, evinin bahçesindeki sekoya ağacının altına, vefat eden köpeği Manuela’nın yanına defnedilmesi bekleniyor.
Kanserle mücadele ve son vasiyet
José Mujica, Nisan 2024’te yemek borusu kanseri teşhisi aldı. Radyoterapiyle tümörün bir kısmı kontrol altına alınsa da, Ocak 2025’te kanserin karaciğerine sıçradığı açıklandı. Tedaviyi reddeden Mujica, yerel bir dergiye verdiği son röportajında, “Vücudum artık dayanamıyor. Döngüm sona erdi. Samimi olarak söylüyorum, ölüyorum. Bir savaşçının dinlenmeye hakkı var” dedi. Montevideo’nun kırsalındaki mütevazı çiftliğinde, eşi Lucía Topolansky ile geçirdiği son günlerde, huzurlu bir vedaya hazırlandı. Vasiyetinde, köpeği Manuela’nın gömülü olduğu sekoya ağacının altına defnedilmek istediğini belirtti.
Devrimden liderliğe uzanan yolculuk
1935’te Montevideo’da doğan José Mujica, 1960’larda Tupamaros gerilla hareketine katılarak Uruguay’daki sosyal adaletsizliklere karşı mücadele etti. Askeri diktatörlük döneminde 12 yıl hapis yattı ve ağır işkencelere maruz kaldı. Bu zorlu yıllar, onun dirençli ve mütevazı karakterini şekillendirdi. 1985’te demokrasinin geri gelmesiyle siyasete atıldı, 2005-2008’de Tarım Bakanı oldu ve 2009’da Geniş Cephe koalisyonu ile devlet başkanı seçildi. 2010-2015 yıllarında Uruguay’ı yönetti, bu dönemde ülkeyi Latin Amerika’nın en ilerici demokrasilerinden biri haline getirdi.
Mütevazı yaşam ve küresel miras
Mujica, devlet başkanı olmasına rağmen başkanlık sarayını reddetti, maaşının **%90’ını hayır kurumlarına bağışladı ve 1987 model Volkswagen Beetle’ıyla dolaştı. Bu tutumu, ona “dünyanın en fakir başkanı” unvanını kazandırdı; ancak o, “Fakir değilim, azla yetinmeyi seçiyorum” diyerek bu tanımı düzeltti. Kenevir yasallaştırma, eşcinsel evlilik ve kürtaj hakları gibi reformlarla Uruguay’ı sosyal haklar konusunda öncü yaptı. Sade yaşamı ve kapitalizme eleştirel yaklaşımı, dünya genelinde milyonlara ilham verdi.
Latin Amerika’dan yükselen vedalar
Mujica’nın vefatı, Latin Amerika’da derin bir yas dalgası yarattı. Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro, onu “büyük bir devrimci” olarak nitelendirirken, Meksika Devlet Başkanı Claudia Sheinbaum, “Latin Amerika ve dünya için bir örnek” dedi. Bolivya’nın eski lideri Evo Morales ve Brezilya Dışişleri Bakanlığı da Mujica’yı “insanlığın en önemli hümanistlerinden biri” olarak andı. Uruguay’da üç günlük ulusal yas ilan edildi, halk sokaklarda toplanarak efsanevi liderlerini andı.
Yorumlar
Kalan Karakter: