Sahada top dönüyor gibi görünüyor ama asıl hareketlilik masalarda, kulislerde ve soruşturma dosyalarında.
Transfer Masası: Dört Büyük, Aynı Ateş Çemberi
Bu sezon devre arası transfer dönemi, yalnızca eksikleri kapatma süreci değil; güç gösterisi, psikolojik üstünlük ve risk alma dönemi. Dört büyük de farklı motivasyonlarla ama aynı baskıyla masada.
Galatasaray: Büyük İsim – Büyük Risk
Galatasaray cephesinde gündem, beklendiği gibi yine yüksek profilli isimler.
Antoine Griezmann isminin kulislerde dolaşması, yalnızca sportif değil, tamamen vizyon ve vitrin hamlesi olarak okunuyor. Ekonomik şartlar zorlayıcı olsa da, yönetimin “fırsat transferi” kolladığı konuşuluyor.
Öte yandan Premier Lig bağlantılı Longman iddiası, daha gerçekçi bir rota çiziyor: tempolu, çok yönlü ve rotasyonu güçlendirecek bir kanat.
Galatasaray’da transferin ana fikri net:
Takımı bozma, kaliteyi artır.
Fenerbahçe: Alınanlar Sonrası Yeni Arayış, İtalya Hattı
Fenerbahçe’de yapılan transferlerin ardından hâlâ “eksik” hissi bitmiş değil. Özellikle savunma liderliği ve orta saha sertliği konusu masada.
Bu noktada rota, yeniden İtalya. Serie A’dan stoper ve merkez orta saha için temaslar olduğu konuşuluyor. Fizik gücü yüksek, taktik disipline alışkın oyuncu profili öne çıkıyor.
Yönetim, “isimden çok karakter” vurgusu yaparken, teknik heyet özellikle kritik maçları oynayabilecek tecrübeyi istiyor.
Fenerbahçe için bu devre arası, transferden çok denge arayışı.
Beşiktaş: Her Bölgeye Dokunuş Şart
Beşiktaş’ta tablo net:
Sağ, sol, orta saha, forvet ve kanatlar… Neredeyse her hat alarm veriyor.
• Sağ bek ve sol bekte savunma–hücum dengesi
• Orta sahada oyunu iki yönlü oynayacak bir lider
• Kanatlarda bire birde fark yaratacak hız
• Forvette ise skor yükünü taşıyacak net bir isim
Beşiktaş için bu dönem “tamir” değil, yeniden kurulum. Yapılacak transferlerin sayısından çok, isabet oranı sezonun kaderini belirleyecek.
Trabzonspor: Ahmet Kutucu Hamlesi
Trabzonspor cephesi yine sessiz ama hedefli. Gündemdeki isim Ahmet Kutucu.
Hareketli yapısı, pres gücü ve çok yönlü kullanımı, teknik ekibin elini rahatlatacak bir profil olarak görülüyor. Trabzonspor’un bu hamlesi, kadroya doğrudan katkı ve yerli rotasyon avantajı anlamına geliyor.
Trabzon’un transfer stratejisi değişmiyor:
Az ses, doğru hamle.
Süper Kupa Yaklaşırken: Sahadan Çok Gölgesi Konuşuluyor
Yaklaşan Süper Kupa maçları, futbolun vitrini olması gerekirken tartışmaların gölgesinde kalıyor. Hakem atamalarından güvenlik önlemlerine kadar her detay, “maçtan sonra ne olacak?” sorusunu beraberinde getiriyor.
Bahis Skandalı: 33 Emniyet Mensubu, Gözlemciler ve Büyük Sarsıntı
Yasa dışı bahis soruşturmasında ortaya çıkan tablo, futbolun yalnızca kulüplerle sınırlı olmadığını net biçimde gösterdi.
33 emniyet mensubunun gözlemci olarak dosyada yer alması, sistemin ne kadar derinlere temas ettiğinin işareti. Bu artık “birkaç maç, birkaç isim” meselesi değil; organizasyonel bir kriz.
Sadettin Saran: İkinci Gözaltı Sonrası Verilecek Karar
Sadettin Saran’ın ikinci kez gözaltına alınıp adli kontrol şartıyla serbest bırakılması, futbol kamuoyunda yeni bir dönemeç yarattı. Bundan sonra atacağı her adım; kulüplerle ilişkilerinden medyadaki duruşuna kadar, futbolun yönünü etkileyecek nitelikte olacak.
Erden Timur Dosyası: Taraftar Ayakta
Yasa dışı bahis soruşturması kapsamında gözaltına alınıp ifadesi henüz kamuoyuna yansımayan Erden Timur için taraftarın tepkisi sert. Burada mesele yalnızca bir isim değil; adalet algısı. Sessizlik uzadıkça, tribünlerdeki öfke büyüyor.
3 Temmuz Hatırlatmaları: Geçmiş Hiç Bu Kadar Yakın Olmamıştı
3 Temmuz Hatırlatmaları: Geçmiş Hiç Bu Kadar Yakın Olmamıştı
Tüm bu yaşananlar, futbol kamuoyunun zihninde ister istemez 3 Temmuz soruşturmalarını yeniden gündeme taşıyor. O gün “bir daha asla” denilen noktaya, bugün farklı aktörler ve yeni gelişmelerle yeniden yaklaşılması, Türk futbolunun ders alıp almadığını sorgulatıyor.
Son günlerde, Eski TFF Başkanvekili Lütfi Arıboğan’ın da içinde bulunduğu bir grup isimle ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında gözaltı işlemleri ve adli kontrol kararları gündeme geldi. Arıboğan, eski TFF Genel Sekreteri Ebru Köksal, eski Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Başkanı Ahmet Gülüm ve eski TFF Hukuk Müşaviri İlhan Helvacı soruşturma kapsamında ifadeye çağrıldı; Arıboğan ve Helvacı’ya yurtdışına çıkış yasağı ile adli kontrol tedbiri uygulandı.
Bu soruşturma, kamuoyunda “futbolda şike kumpası” olarak anılan 2011 3 Temmuz sürecine ilişkin iddialarla bağ kurularak yürütülüyor. Arıboğan’ın savcılık ifadesinde geçen bazı HTS kayıtları, Mehmet Baransu ile irtibat iddiaları ve döneme ilişkin diğer ifadeler tartışma yarattı.
Dün olduğu gibi bugün de futbolun etrafındaki sistemik problemler farklı başlıklar altında tekrar karşımıza çıkıyor. Şike, bahis ve organize suç iddialarının iç içe geçtiği bu yeni süreç, geçmişle bağlantılar kurularak hem hukuki hem de kamuoyu boyutunda ciddi tartışmalar üretiyor.
Ve asıl soru hâlâ ortada duruyor:
Türk futbolu gerçekten temizleniyor mu, yoksa sadece dosya isimleri mi değişiyor
Son Söz
Bugün Türk futbolunda sorun; transfer kimin geldiği değil, güvenin gittiği.
Top sahada yuvarlanıyor ama asıl maç, adliye salonlarında, federasyon katlarında ve kamuoyunun vicdanında oynanıyor.
Devre arası değil bu…
Bu, Türk futbolunun kendiyle yüzleşme arası
Yorumlar
Kalan Karakter: