Maçtan önce gündeme gelen özellikle Galatasaray cephesindeki yabancı hakem talebi yönetim tarafından federasyondan talep edilmedi talep gerçekleşseydi kabul görür müydü? açıkçası bu konuda tahminim Galatasaray yönetiminde kabul görmeyeceği doğrultusunda olması nedeniyle talep federasyondan edilmediğini düşünüyorum
Galatasaray cephesi açısından Beşiktaş maçındaki tavırları nedeniyle Yasin kol hakkında zaten tereddütler hakimdi maç sonu açıklamalar da genelde maç içerisindeki kararları nedeniyle teknik direktör Okan Buruk ve Metin Öztürk tarafından dile getirildi. Oysaki Türkiye'nin dikkatlerini üzerine toplayan iki büyük kulübümüzün her maçı fifa kokartlı hakemler tarafından yönetilmekteydi bugün baktığınızda hakem komitesi ve TFF bu düşünceler nedeniyle hakem atamasını fifa kokartlı başka bir hakemimize atamasını yaparak konuyu gündemden düşürmüş olabilirdi.
Galatasaray’ın eksikleri, Fenerbahçe’nin durağan başlayan fakat geriye düştükten sonrası tribün desteğiyle ayakta kalan 2.Yarı oyunu, sakatlıklardan dolayı oyuncu değiştiremeyen Galatasaray kadrosu bu derbiyi uzun süre konuşulacaklar kategorisine soktu.
Maçın genel resmi, ilk yarıda oyun üstünlüğünü eline alan Galatasaray ve ikinci yarıda geride olan Galatasaray’ın skora yönelik geri çekilmesi ile psikolojik baskıyı ele geçiren Fenerbahçe şeklinde özetlenebilir.
Ama hikâyenin içindeki ayrıntılar çok daha derin.
Galatasaray İlk Yarıda Ne Oynadıysa Doğru Oynadı
Eksiklere, sakatlara ve kadro darlığına rağmen Galatasaray ilk devrede oyunu istediği gibi yönlendirmeyi başardı.
Lemina’nın merkeze verdiği denge, Torreira’nın pres zamanlaması, Barış Alper’in dikine koşuları, Sane–Osimhen ikilisinin yarattığı tehdit ve Sara’nın beklenenden çok koşması oyunun ritmini sane ‘nin çizgide sağladığı enerji bireysel sorumluluk alarak kazandırdığı gol ile Galatasarayı öne geçirdi.
- Sane’nin bireysel yeteneği ile bulduğu boşluklar,
- Osimhen’in ikinci yarıda iki kez yakaladığı fırsatlar,
- Barış Alper’in yarattığı hızlı çıkışlar
taktiksel anlamda doğru oyun kurulduğunu gösteriyordu.
Fenerbahçe’nin düşük tempolu başlangıcı, Galatasaray’ın kontrolü bırakmadan topu yönlendirmesine zemin hazırladı.
Bu devre, Okan Buruk’un planının sahaya en doğru şekilde yansıdığı bölümdü. Nitekim skor üstünlüğü de bu dönemde geldi.
Kırılma Anı: Değişiklikler ve Dağılan Denge
Maçın kırılma anı, Galatasaray’ın değişikliklere bağlı olarak yapısal bozulma yaşadığı dakikalardı.
Nesyri ile Duran’ın değişikliği, Lemina’nın merkezin dışına itilmesi ve Arda hamlesi savunma hattının organizasyonunu olumsuz etkiledi. Bu durum, Okan Buruk’un zaman zaman yaşadığı “son dakika sendromu”nun bir tekrarına dönüştü.
Tıpkı Şampiyonlar Ligi’nde olduğu gibi, savunmayı güçlendirme refleksi oyunun dengesini bozdu.
Fenerbahçe oyunu son bölümlerde tamamen Galatasaray yarı sahasına yığdı ve baskının sonucunda gelen genç Ardanın pozisyon hatası vuruş öncesi Duran’ın Ardayı itmesi ile gözden kaçan golle beraberliği yakaladı.
Hakem Yönetimi: Çifte Standart Tartışmalarını Alevlendiren Detaylar
Derbi sonrası en çok konuşulan konu, hakem yönetimindeki tutarsızlıktı.
Galatasaray cephesi uzun süredir VAR’ın kendileri lehine devreye girmediğini savunuyordu; bu maç ise bu görüşü güçlendiren nitelikteydi.
Eleştirilen bazı anlar:
Semedo’nun ilkinde Barış Alper ‘e ve ilk yarının sonunda Sane’ye basması nedeni ile bırakın tek sarı kartı ikinci sarı kartı görmemesi,
- Skriniar ’nün Sara’nın ayağına basmasına rağmen bırakın kart görmemesini faul dahi vermemesi ,
- Lemina’nın Duran’a yaptığı penaltı bekleyişi kolay bir beklentiye girdiği için penaltı kararı verilmedi
- Hakemin sakatlıklarda oyunu durdurmak adına zamanlama tercihleri
Taraftarın tepkisini çekti ancak bir pozisyonda Kazım can’a verilmeyen faul pozisyonunda yerde kalması ayağı kırılması ile bitebilirdi gecikmeli olarak oyunu durdurması taraftar tarafından eleştirilsede pozisyon ayrı bir hakem hatasıydı
- Barış Alper’in penaltıya çok yakın pozisyonunun VAR’a bile gitmemesi, oysa gözden kaçan Ederson’un sağ dizi ile profosyenelce yaptığı hamleyi hakem görmesini beklemek imkansız olsada VAR değerlendirmeye çağırabilirdi
- Fenerbahçe’nin iptal edilen golü öncesi elle oynamanın değerlendirilme şekli hakem golü direkt verdi VAR devreye girerek tartışmayı önledi , bu pozisyondan önceki pozisyonda Alvarez’in Davinson’a dirseğinin de gözden kaçaması olarakdeğerlendirildi.
Bu kararlar, “standartların farklı işletildiği” izlenimini kuvvetlendirdi.
Galatasaray’ın disiplinli oyununa rağmen çok kolay sarı kartlar görmesi, Fenerbahçeli oyuncuların benzer temaslarda uyarıyla geçiştirilmesi oyunun psikolojisini etkiledi.
Fenerbahçe, hakemin bu yaklaşımıyla orta saha sertliğini artırdı; Galatasaray ise faul ve kart tehdidi nedeniyle geri çekilmek zorunda kaldı.
Fenerbahçenin penaltı beklemesi pozisyonunda yemin edene durana hareketi hakem ve var tarafından yeterli görülmedi ki pozisyonu devam ettirildi
Galatasaray Cephesinde Kaçan Büyük Fırsat
Galatasaray bu derbide sadece iki puan kaybetmedi. Kazanması halinde rakibine vereceği psikolojik darbeyi de elinden kaçırmış
Sakatlıklar, dar kadro, savunma kurgusundaki zorunlu değişiklikler ve son dakika teknik hatalar birleşince skor üstünlüğünü koruyamadı.
Fakat son 30 dakikada oyunun tamamen rakibe bırakılması, atmosferle birleşince sonucu kaçınılmaz kıldı.yenilmeden eksik kadrosu ile verdiği mücadele ile lider geldiği kadıköyden Lider döndü
Fenerbahçe Cephesinde Kaçan Başka Bir Fırsat
Fenerbahçe, derbiye düşük tempo ve dağınık bir oyunla başladı.
Tribün enerjisinin etkisiyle ikinci yarıda baskıyı artırdı, ancak:
- Tedesco’ın geç değişiklik yapması,
- Yorgun ve durgun oyuncuların sahada tutulması,
- Orta sahadaki top kayıpların telafi edilememesi
takımın oyunu tam anlamıyla domine etmesini engelledi.
Galatasaray’ın eksik kadrosuna rağmen Kadıköy’de yenilmemesi, Fenerbahçe adına büyük bir fırsatın kaçtığı anlama geliyor.
53 haftalık liderlik hasreti devam ederken bu maç taraftarda tatmin değil, “kaçtı” hissi uyandırdı.
Okan Buruk – Domenico Tedesco karşılaştırması: İki farklı ekolün derbi yansıması
Derbiyi anlamak, iki teknik adamın felsefelerini karşılaştırmadan mümkün değil.
Pragmatik Okan Buruk: Oyunu Hissetme Sanatı
i.Okan Buruk, Türkiye’de oyunun nabzını en iyi tutan teknik adamlardan biri.
Esnek, rakibe göre şekillenen, oyuncunun psikolojisini çok iyi okuyan bir yapıya sahip.
Hangi oyuncunun ne zaman oyuna girmesi gerektiğini doğru tespit eder,
- Rakip baskısını kırmak için tempo ayarını kusursuz yapar,
- Büyük maçların atmosferini yönetme konusunda usta bir dokunuşa sahiptir.
Kısa özetle: Okan Buruk saha içinde akışkan ve sezgisel bir teknik adamdır.
Tedesco’nun Yapısal Disiplini: Sistem Üzerinden Oyun
Tedesco daha katı bir ekolün temsilcisi.
Oyunun iskeletini maçtan önce kurar,
Blokları sıkı tutar,
Dar alanlarda merkez baskısıyla oyunu kontrol etmeye çalışır.
Düzen bozulmadıkça takım çok disiplinli oynar; fakat beklenmeyen kırılmalarda reaksiyon hızı Okan Buruk kadar yüksek olmaz.
Maç İçi Okuma: Buruk’un Üstünlüğü
Bu derbide de görüldüğü gibi:
Okan Buruk oyunu hissetti,ancak klube desteği olmadığı için sadece
Hissetmek ile kaldı
Tedesco ise oyunu sistem üzerinden çözmeye çalıştı.
Fenerbahçe’nin son bölümlerde geç yapılan değişikliklerle ritim kazanması, Galatasaray’ın ise yetersiz olan kulübesinden yaptdeğişikliklerle dengesini kaybetmesi iki teknik adamın felsefelerinin tam tersine döndüğü bir anı da doğurdu.
Bu durum, Buruk’un zaman zaman aceleci savunmacı hamleler yaptığında kendi felsefesine ters düşebildiğini gösterdi.
Sonuç: Derbinin kazananı yok, tartışması çok
Bu derbi, iki takımın da kazanabileceği; ama iki takımın da psikolojik üstünlük ve kazanılan taraftar fırsatlarını heba ettiği bir maç olarak tarihe geçti.
- Galatasaray oyun anlamında ilk yarıda üstün, skor anlamında eksik kaldı.
- Fenerbahçe psikolojik olarak güçlü, futbol olarak yetersiz bir görüntü verdi.
- Hakem yönetimi ise iki tarafın da tartışacağı ölçüde belirleyici oldu.
Türk futboluna kalan ise yine aynı soru:
“Bir gün derbiyi hakemi konuşmadan bitirebilecek miyiz?”
Şu bir gerçek ki; bu maç hakemin standartları farklı faul uygulamasıyla Fenerbahçe’yi oyunda tutarken, Galatasaray’ın sertlik dozunu düşürmesine yol açtı.
Galatasaray’ın eksik kadroyla bu mücadeleyi vermesi büyük karakterdi; fakat son dakika hatası iki puana mal oldu.
Sonuç olarak Galatasaray cephesi ve taraftarı son dakika golüne üzülse de lider olarak geldikleri kadıköy'den lider olarak dönmenin psikolojisini içlerine sindirerek az da olsa mutlu olarak ayrıldılar
Fenerbahçe cephesi en azından son dakika golüyle yenilmeyecek yarışta kalarak geleceğe umutla bakmaya ve kafalardaki acaba değişiklikler daha erken yapılsaydı maç kazanılır mıydı düşünceleriyle ne sevinebilir ler ne de üzülebildier diyebiliriz
Yorumlar
Kalan Karakter: